“1919 yılı mayısının 19. Günü Samsun’a çıktım.” Diye başlar Gazi Mustafa Kemal Nutuk’ta.
19 Mayıs 1919 tarihi, sonradan olacaklar için, vatan için, Atatürk için, hepimiz için önemli bir başlangıç tarihidir.
Mustafa Kemal 13 Kasım 1918 Çarşamba günü saat 13.45’te Adana’dan İstanbul Haydarpaşa’ya geldiğinde itilaf donanması İstanbul’u işgal ediyordu. İtilaf Donanmasının Boğaza giriş töreni nedeniyle boğaz trafiği durdurulmuştu. Mustafa Kemal bu olayı maalesef 2-3 saat beklediği yerde seyretmek durumunda kaldı. Üç yıl kadar önce o donanmayı Çanakkale’de durduran Atatürk şimdi serbestçe girişini izliyordu. İşte o tarihe geçen sözü de o gün söylemişti:
“Geldikleri gibi giderler.”.
Geldikleri gibi gideceklerdi elbet fakat öyle kolay değildi hiçbir şey.
İstanbul’da kaldığı 6 ay boyunca her yolu, her çareyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, denemiştir Mustafa Kemal. Siyasi görüşmeler yapmış, Şişli’deki evinde yakın arkadaşlarıyla toplantılar yapmıştır. İşgal İstanbul’undan vatan kurtarmanın mümkün olmadığını anlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadoluya geçmeye karar verdi. Anadolu’ya geçme konusunda çeşitli planlar hazırladı. Eğer resmi bir görevle Anadolu’ya tayin olamazsa Gebze-Kocaeli üzerinden gizlice Anadolu’ya geçmek için bir plan hazırladı. Yani onun mutlaka hep bir B planı da vardı.
Nitekim o sıralarda Atatürk’ün resmi bir görevle Samsun’a gönderilmesi gündeme gelince diğer plandan vazgeçildi. Fakat bu resmi görev de öyle kolay verilmedi. Atatürk bu resmi görev için asker-sivil arkadaşlarını devreye sokarak Osmanlı yönetimindeki nüfuzlu kişilerle tanışıp görüştü, onların güvenini kazanmaya çalıştı. Bakınız Atatürk bu resmi görev için nasıl uğraştı;
-Yakın arkadaşlarından olan Ali Fuat Cebesoy’un babası İsmail Fazıl Paşa aracılığıyla Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey ile tanışıp birkaç kere görüştü.
-Bahriye Nazırı Avni paşa ile diyalog kurup görüştü.
-Yaveri Cevat Abbas (Gürer) aracılığıyla Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile temas kurdu.
-Daha önce cephelerden çok iyi tanıdığı Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım İnanç Paşa ile de irtibata geçti.
-Genelkurmaydaki güvendiği arkadaşları Fevzi Çakmak, Cevat Çobanlı Paşa ve İsmet İnönü’den de resmi görevlendirme konusunda yardım istedi.
İstanbul’da kurduğu bu ilişkiler ağı sayesinde nihayet Osmanlı Hükümetinin kulağına Mustafa Kemal’in ismi fısıldanacaktı ve 9.Ordu Müfettişliği ’ne seçilip resmi bir görevle Anadolu’ya geçmeyi başaracaktı.
Fakat Osmanlı Hükümeti Atatürk’ü Anadolu’ya öyle sanıldığı gibi kurtuluş için göndermedi tabiki.
İngiliz gizli istihbaratının gözüne batan Mustafa Kemal İstanbul’dan uzaklaştırılmak isteniyordu. Ayrıca İngilizler Anadolu’daki bazı birliklerin dağıtılmasını ve silahların toplatılmasını istiyordu. Damat Ferit böylelikle bir taşla iki kuş vuracağını düşünüp Atatürk’ü yetkili bir görevle oraya göndermeye karar verdi.
Dolmabahçe Sarayında yapılan görüşmeler sonucunda Mustafa Kemal kendi seçtiği ekibiyle Anadolu’ya geçmek üzere 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuruna bindi.
Ve nihayet 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastı...
Bugün Anadolu’da özgürlük ve bağımsızlık meşalelerinin yanmaya başladığı gündür.
Bugün kurtuluşa ilk adımın atıldığı gündür.
19 mayıslar sessiz kalmamalıdır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın 103. Yıl dönümü hepimize kutlu olsun.