Takımı ileriye taşıyan, orta yapan, adam eksilten ve ikiye birleri en iyi yapan Vefa ve İlhan Depe'yi sonuç 1-1 iken oyundan al ve galibiyet bekle!

Neye göre, hangi akla hizmet yaptın bu değişiklikleri?

Bizim göremediğimiz, senin gördüğün bir şey varsa anlat, öğrenelim.

Elinde Zeki Dursun gibi oyunu, skoru değiştirebilecek bir oyuncunu sahaya sürmemeni anlamak mümkün değil. İki hafta önce sağ önde mükemmel oynayan Hamza’yı neye göre sağ kanada kilitleyebilirsin?

Oynat sağda Berkan’ı önünde Hamza’yı.

Bak nasıl akacak sağ kanat.

Orta alanda topa sahip olacak, ara pasları, adam eksiltmesiyle ön plana çıkmış Zeki’yi niye ikinci yarı Furkan’ın yerine oyuna almazsın?

Oynat Vefa ve Zeki’yi bir arada.

Aklıma geldi de yazayım…

Berkan ve Zeki’yi Başkan Enes Çelik’mi aldı?

Aklımda dönen dolaplar işte.

Neye göre oynatmadı acaba?

Haftalardır yazıyoruz iki ileri uç oyuncusu var elinde; oynat şunları bir arada, yap rakibe baskı, çıkartma savunmadan.

Tahir Babaoğlu’nu küstürdün, Hamza küsmeye başladı, sırada Sedat, Ahmet İlhan, Berkan ve Zeki var.

Bas bas bağırıyor ve istiyor önde oynamayı Hamza.

Bir de ne diyor maç sonunda Pablo Bey?

"Zor geçeceğini bilyorduk, bu ligin iyi takımı"

Bursaspor güçsüz mü? Bursaspor iyi takım değil mi?

Futbolcu bazında baktığında Bursaspor bırakın bizim grubu 3. Ligin en kaliteli takımı.

Enes Çelik ve arkadaşları öyle takım kurdular ve o kadar güzel yönetiyorlar ki; herkes Bursaspor’u konuşuyor.

Öyle bir taraftar var ki…

Bırakın Türkiye’yi, Avrupa Bursaspor’u anlatıyor.

Pablo…

Çok yazdım bir kez daha belirteyim…

Biz TÜRKÜZ.

İstiklal Marşımızın ilk kelimesi de KORKMA’dır.

Biz değil, rakipler bizden korkuyor da…

Sen farkında değilsin.

Hani Nazım Hikmet’in bir şiiri var ya, sonra Cem Karaca’nın seslendirdiği “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında, ne sen farkındasın, ne de polis.”

Biz de şöyle yazalım mı?

Sen Bursaspor’sun, sen Türkiye’nin 5. Büyüğüsün. Ne senin, ne oyuncularının, ne çalışanlarının bir kuruş alacağı yok, Enes Çelik ve müthiş yönetimiyle çalışıyor, bir dediğin iki edilmiyor da…

Sen farkında değilsin Pablo.

Kimse “şu kadar farkla öndeyiz, sen hala eleştiriyorsun” masalları anlatmasın.

Şunu diyebilir misiniz?

“Biz iyi futbol oynuyoruz, goller atıyor, net penaltı pozisyonlarımız var, hakemler hakkımızı yiyor, yoksa şu ana kadar şampiyonluğumuzu ilan etmiştik”

Var mı diyebilen?

Pablo Martin Batalla’cı ya da şu cu- bu cu değil Bursasporluyuz.

Bu zamana kadar Bursaspor’dan da bir kuruş menfaat sağlamadık, sağlamayız, Yüce Rabbim de ne bana, ne çocuklarıma nasip etmesin.

Tanıyanlar bilir…

Kahvaltılı ve yemekli basın toplantılarına dahi gitmem.

Biz rengimizi yeşilini, yeşilden, beyazını Uludağ’dan alanlarız.

Zorluk ve yokluk içinde Mustafakemalpaşa'dan katkım olsun diye Rahmetli Mesut Şen'in jübilesine gelen, bilet alıp maça giren ve otobüs kaçacak diye maçın bitimine 25 dakika kala koşa koşa eski garaja gidenlerdeniz.

Çünkü biz 7 yaşından bu yana yani 58 yıldır Bursasporluyuz.

İyi haftalar timsahlar.