Bursalıyım, Bursasporluyum diyen timsahlar; bu bayram evinize gelen çocuk, büyük her konuğunuza ısrarla 4’er şeker ikram edin.
Cumartesi- Çarşamba 4’er 4’er attı rakip kalelere topu.
Beş günde 8’kez buluştu fileler sevgilisiyle.
Maçtan iki gün önce okuyucularımın ısrarları sonucu yazmıştım.
Okuyalım mı bir bölümünü…
“Yener geliriz başlığımdı…
Telefon açtı okuyucularım ve Çarşamba günü oynayacağımız Bulvarspor maçının en zor maçlarımızdan biri olacağını belirtip, son 5 maçına bakmamı istediler. Beraber bakalım dostlar…
Velimeşe’yi evlerinde 1-0- Anadolu Üniv. Yine evlerinde 4-1, deplasmanda Kahramanmaraş’ ı 4-3- yine evlerinde Silifke’yi 2-1 ve geçtiğimiz Cumartesi günü de Kütahya’yı deplasman da 2-1 yenmişler.
Onlar 5 maçtır yenilmemişler! Neden acaba?
Bu süre içinde Bursaspor’la oynamadılar da o yüzden yenilgi görmediler.
Dedim.
Yeneriz biz. Çok severim bir sözü…
“Maç sahaya çıkmadan kazanılır” ve “her başarılı insanın planı vardır.”
Ne yaptı bizim teknik heyet? Cumartesi günü Kırşehir maçı bitti ve hemen Bulvarspor maçının analizleri başladı.
Daha o akşam gereken ne ise yapılmaya ve planlar hazırlanmaya başladı. Bursalılar da, Bursaspor forması giyen timsahlar da kimseden korkmaz.
Biz İstanbul’da kimleri yendik? GS- FB-BJK.
Hem de 0-2’lerden geldik.
Bekle Bulvar sana geldi sıra.
Bizde halı sahada yener geliriz. Çünkü biz BURSASPORUZ.
Ne diyoruz tribünlerde? Hep beraber hep beraber hep beraber hep beraber hep beraber BUR SA SPOR.
Haydi, teknik heyet ve o müthiş taraftarların göz bebekleri futbolcu kardeşlerim… Alın bu maçı, hep beraber yaşayalım çifte bayramı.”
Buraya kadar diyelim iki gün önceki yazımı.
Çifte bayramı yaşattı Başkan Enes Çelik, mesai arkadaşları, Teknik Direktör Adem Çağlayan ekibi ve sahayı rakiplerine dar eden yeşil beyaz formalı timsahlar.
Maça bakalım mı?
İlk yarının son 7-8 dakikası hariç topun hakimi de, savcısı da, avukatı da bizdik.
Oynadılar zevk verdiler.
En önemlisi bu.
Oynarken zevk aldı oyuncular.
Korkmadılar, topun sahibi oldular ve rakibe aman vermediler.
Kimleri kazandık iki maçta?
Furkan Saki- Tahir Babaoğlu’nu.
Bugünkü maçta gireni, çıkanı bir tane kötü oynayanı gösterebilir misiniz?
Yok.
Neden?
Oynamaktan zevk alıyorlar ve birbirlerinin eksiklerini tamamlamayı görev sayıyorlar.
Takım sporlarında en önemlisi bu.
Takım olmanın güzelliklerini yaşıyor ve yaşatıyorlar.
Teknik Direktör saha içinde taktik değişikliğine gitsek dahi sırıtmadı hiçbir oyuncu.
Düşünsenize Ahmet İlhan orta alanın sağında oynadı. Neredeyse sağ bek gibiydi.
Dostlar…
Futbolcu milleti çocuk gibidir.
Güçlü olduğunda, moralli ve kendini iyi futbolcu gördüğünde maçı sahaya çıkmadan kazanır.
Biz iki maçtır böyleyiz.
Tam hazır mıyız?
Hayır.
İlk yarının son 7-8 dakikası niye oyundan düştük?
Mutlaka bunun incelemesini bu hafta içinde yapacaktır Adem Çağlayan ve ekibi.
Yazacak o kadar çok konu var da; bizler uzun yazıyı okumayı sevmediğimiz için önümüzdeki günlere bırakalım bazı konuları.
Şimdi son nokta.
Başkan Enes Çelik ve arkadaşları bu şampiyonluğu analarının sütleri gibi hak ediyorlar.
Bu ekip inanıyorum ki…
Bursaspor’u Süper Lige kadar taşır.
Haydi bakalım…
Kaldı 5 maç.
En kısa 2, en geç 3 hafta sonra İNŞALLAH ŞAMPİYON BURSA bayraklarını her yere asacağız.
Başkan, yöneticiler, teknik heyet, futbolcular ve taraftarlar.
Yazımın ilk paragrafını uygulamak size düşer.
Evime gelenlere ikramım 4’er şeker vermek.
Fotoğraflar:olay.com.tr Emre Kurtbay