Cumhuriyet Halk Partisi’nde partililer tarafından yıllardır beklenen hareket, eylem ve söz.
Kavga etmek, lüks salonlarda boş konuşmak ve partililerin ardından dedikodu yapmak değildir halkın partililerinin.
Görev ve yapılması gereken nedir?
El ele vermek ve güçlü olmak.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün Bursalılarla buluştu.
Tarihe tanıklık ettiklerini ve Bursa olarak Türkiye’ye güçlü bir mesaj verdiklerini belirterek başladı konuşmasına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey…
“Oluşan tablo Türkiye’nin demokrasiye, adalete ve eşitliğe olan özleminin en net göstergesidir. Hep birlikte daha güzel, daha adil, daha eşit bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Hepimizin tek görevi var: Cumhuriyetimizi yeniden aydınlık günlere kavuşturmak. Demokrasiyi ve adaleti yeniden egemen kılmak. Ülkemizin kurucusu, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak. Son yerel seçimle birlikte algıyla yönetilen, gerçeklerden kopuk yönetim anlayışı sona erdi. Artık şeffaf, adil ve hesap verebilir yerel yönetim anlayışı var. Şeffaf ve adil bir yönetim anlayışıyla, Bursalıların güvenine layık olmak ve Bursalının hakkını, Bursalıya vermek için gece-gündüz çalışıyoruz. Sosyal demokrat yönetim anlayışını ülke geneline yayacağız. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, Ekrem Başkanımızın yanında olduğumu, buradan açıkça ifade ediyorum. Kol kolayız, omuz omuzayız”
Söz İmamoğlu’ndaydı…
“Bursa’yı ve Bursaspor’u seviyorum”
Bu söz Bursalıları ayağa kaldırdı…
Bursa ya da Bursaspor dendiğinde tüylerimiz diken diken olur.
“Bursa’yı ve Bursaspor’u çok seviyorum. En zor koşulda yüreği olanların o kurumlara sahip çıkmaları o kurumun büyüklüğünü gösterir. Bursaspor, zor koşullara düşürülmüştür. Mustafa Bozbey’e güveniyorum. Elbette ayağa kaldıracaktır. En zor şartlarda koca stat tıklım tıklım doluyor ya işte onun için Bursaspor’u seviyorum. Onun taraftarlarını da ayrıca seviyorum. Onları alkışlıyorum”
Olması gereken bu.
Bursa…
Bırakın Türkiye’yi Dünya’nın en güzel şehridir.
Bu kenti yönetenler çıkarlarını değil, şehri düşünürse Bursa çok daha yaşanabilir bir yer olacaktır.
Dün yazdım bir daha belirteyim…
“Kültür, sanat, doğa, tarih, spor.
Yüce Allah kentimize tüm güzellikleri vermiş.
Bizlerin ne yapması gerek?
Bu güzelliklerin değerini bilmemiz.
30 dakika git dağ ve karla bütünleş.
Dön…
30-40 dakika git Mudanya ve Gemlik’te deniz ve güneşin tadını çıkar
Dön…
25-30 dakika git Uluabat’ı ve Gölyazı ile baş başa göl ve doğanın güzelliğini yaşa.
Yine bir saatte İznik Gölü’nde güneşin o muhteşem batışını izle.
Osmanlıyı da- Ulu Önderimiz tek liderimiz Atatürk’ü de Bursa’da an.
Osmanlı’dan da, Atamızdan birçok eser Bursa’dadır.
Nerede var bu güzellikler?
Nerede var bir Suuçtu, Tümbüldek ve Oylat?
Ve bu güzelliklerin hepsi de Bursa da.
Yeter ki kıymetini bilelim ve değerlendirelim.
O da inanıyorum ki…
Bu yönetimle olacaktır.”
Ve Başkan Mustafa Bozbey’in şu güzel sözleriyle bitirelim yazımızı…
“Hepimizin tek görevi var: Cumhuriyetimizi yeniden aydınlık günlere kavuşturmak. Demokrasiyi ve adaleti yeniden egemen kılmak. Ülkemizin kurucusu, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak. Buradan açıkça ifade ediyorum. Kol kolayız, omuz omuzayız”
Final budur.