İki gün önceki yazımdan bazı bölümler…
“Bursa’nın boşa harcanacak dakikası yok.” Başlığımla devam etmişim yazıma…
Belediye başkanları ne yapmalı?
Artık geçmiş dönemleri unutmalı ve hızla önüne, geleceğe bakmalı.
Hele ki Bursa ve ilçelerinin kaybedeceği bir dakikası yok.
Doğanın yok edilmesi, toprakların bir bir elden gitmesi, deprem kuşağında olmamız, trafik, hava kirliliği, ekonomi, spordaki başarısızlık, kentsel dönüşümdeki durgunluk, kaçak yapılaşma.
Daha neyi sayacağız.
Bursa’nın ve Bursalıların kaybedecek bir dakikası yok.
Boşa harcanacak hiçbir anı yok.
Çok konuşup az iş yapmak değil hiç birimizin işi.
Yapmamız gereken tek.
Çalışmak.
Burada öncü olması gereken Mustafa Bozbey ve ekibidir.
7-8 yaşındaki çocuklarda konuşur, mazeret üretir ve keyfine bakar.
Hani sık yazdığım bir söz var ya…
Her başarılı insanın planı- projesi; her başarısız insanın mazereti vardır.
Belediye başkanı başarılı olmak zorunda, mazeret üretmek değil.
Ve Başkan Bozbey’in Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı ikinci oturumunda yaptığı konuşma…
“Şehirde yapılacak olan kentsel dönüşüm çalışmaları, Mimarlar Odası’nın, Şehir Plancıları Odası’nın ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın da mutlaka içerisinde yer aldığı estetik komisyonu tarafından belirlenmesinin kent adına doğru olacağına inanıyorum. Bu konuda bir karar almalıyız. Zaten odalarla görüşmelerimiz var. Burada önümüzdeki iki ay boyunca gruplardan da arkadaşlarımız olsun. Aynı zamanda bürokrat arkadaşlarımızla birlikte ortak bir karar oluşturalım. Estetik kurulları ortak hareketle kurmalıyız. Herkesin bu konudaki fikrini alarak ilçelerde ve Büyükşehir’de estetik kurullarını nasıl oluşturacağımızı belirleyelim. Kent estetiği dünyada da uygulanıyor. Ama biz hala bu konuda bir adım daha atamadık. Gruplar, ilgili bürokratlar ve meclis üyeleri bir araya gelerek komisyon hakkında toplantılar yapsınlar. Önümüzdeki meclis’e net biçimde gelelim. Kent dönüşümle ilgili tüm meclis üyelerinin onay vereceği ve Bursa’nın her yerinde aynı şekilde uygulanacak bir sistemi getirmek zorundayız. Başka türlü Bursa’yı kurtaramayız. Hızlı hareket etmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Dönüşüm alanlarını hızlıca dönüştürmeliyiz. Ama meclis olarak bir sistemimiz ve anlayışımız olmalı. Bunu da Eylül’e kadar tamamlayıp, kararı verip devam edeceğiz”
Yazımın ardından çok güzel gelmiş bu sözler.
Çünkü doğru bir ve olması gereken de doğru olandır.
Her belediye de yapılması gereken bu.
Seçilen kişiler ne oldum delisi olmamalı, güç zehirlenmesi yaşamamalı.
Bu tür insanları gördük.
Kendileri de kaybetti, görev yaptıkları yerler de bir adım ilerlemedi.
Mazeret üretmeden; iş bilenlerle el ele verilmeli ve şehirler öyle yönetilmeli.
Doğru budur.