SON DAKİKA
Hava Durumu

Atatürk bize bir armağandır.

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2024 11:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2024 11:54

Büyük insan Mustafa Kemal Atatürk.

Ülkemizi karanlığa götürmek isteyen dış güçlerin ajanları tarafından Ulu Önderimiz, Türk’ün tek Lideri Atatürk’ü karalama çabaları her zaman olacaktır.

Amaçları TÜRK’ü yok etmektir.

Önce en güzel ve en mutlu Türk Atatürk’ ü Türk İnsanının yüreklerinden silmeye çalışacaklardır.

Yapabilirler mi?

Güçleri de, ömürleri de yetmez.

“Ben Türk’üm” diyen her Türk yurttaşı Atasına saygı ve minnet duyar.

Müthiş zekası ve Türk Milletine güveni ile kendinden kat kat güçlü devletleri, ülkemizden yenip göndermiş, denize dökmüştür.

O değil…

Dünya’nın liderleri ayağına gelmiştir.

Ne demişti Atamız?

“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir. I. Dünya Savaşı - Çanakkale Cephesi - 25 Nisan 1915.

Siz ölünceye kadar değil, biz ölünceye kadar.

Hiçbir savaşta saklanmadı, gizlenmedi.

Yattığı yerden emirler vermedi. Elinde dürbün, ayağında postalı delik bir Paşaydı o.

Askerlerle birlikte cephe de yattı. 57 yaşında Türk ulusu için feda edilen bir yaşamı oldu dünya’ da.

İstanbul’ dadır. Haydarpaşa Tren Garı’na geldiğinde İstanbul işgal altındadır. Düşman gemileri Boğaz’da demirlidir. Bu acı görüntü karşısında her zamanki onur ve halkına güvenle şunu demiştir…

“Geldikleri gibi giderler”

Atatürk yaşamı boyunca kendine ve halkına güvenini hiç yitirmemiştir.

Osmanlı zamanında köle olan Türk Halkına “Efendi” diye seslenmiştir.

Birinci Dünya Savaşından yenik çıktı ve ne acı ki; Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzaladı.

Başka çaresi yoktu, zorundaydı.

Bir Mustafa Kemal Paşa yoktu başta.

Mütarekenin 7. Maddesi ne demekti?

Anlaşmış devletlerin güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal etmelerine izin vermekti.

Anadolu toprakları işgal edilmeye başlamıştı.

Erzurum ve Sivas Kongreleri, Amasya Genelgesi, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması ve Doğu, Güney- Batı cephelerinde yaşanan savaşların her biri bir milletin maddi ve manevi bütün varlığıyla sergilediği büyük iradeydi.

25 Ağustos 1922’de Kocatepe’ye doğru 14 kilometrelik yürüyüş başladı, gün ışımadan taarruzun yönetileceği Kocatepe’ye varıldı.

Taarruz emri ne zaman verildi?

26 Ağustos 1922 Cumartesi sabaha karşı.

30 Ağustos günü Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında, bizzat Zafertepe'den yırtık postalı ve Türk Milleti için uykusuz kalarak idare ettiği savaşta düşman ordusu dört taraftan sarıldı, tamamen yok ya da esir edildi.

Sonrasında ne mi geldi?

“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

Ve o müthiş zekâ ile Türkiye kurtuldu.

24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile bağımsızlığımızı tüm dünyaya kabul ettirdik.

Atatürk ‘mü?

Yüce Rabbimizin bize armağan ettiği büyük insandır.

Atamızı sevmek, anlamak, onun fikirlerini savunmak için görmek gerekir mi?

Hayır.

Onun fikirlerini beyinlerimizden çıkarmayalım ve yolundan gidelim bu yeter.

İşte o zaman Dünya’nın en büyüğü benim diyen ABD de, İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Çin’de bizden korkar.

Biz değil, onlar bizden maddi, manevi destek ister.

Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Kazım Özalp, Refet Bele, İzzettin Çalışlar, Cevat Çobanlı, Nuri Conker ve bizlere bu ülkeyi bırakan kahramanlarımızın önünde bir kez daha ve yaşadığım sürece saygı ile eğileceğim.

Ve Atamızın şu sözünü her zaman söyleyeceğim…

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.”

İyi ki Türk’sün ATAM ve iyi ki Yüce Allah seni bu Yüce Millete bağışlamış.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.