Hicret; neye, nereye ve nasıl bir hicret.
Kimin için, kime hicret.
Zulme, zalime, düzensizliğe, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı hicret.
Yenileyişe, kendimize gelişe, ruhumuzu, zihnimizi her türlü batıl inançlardan temizleyişe hicret.
Mazluma, gadra uğrayana, zayıfın hakkını zalimden almaya hicret.
Kınayanın kınamasından korkmamaya hicret.
Tevhidi bilincin gereği olan vahdet ruhuna avdet etmeye hicret.
İnanılan değerleri söylem bazından eyleme dökmeye hicret.
Merhameti, şefkati, cömertliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı kuşanmaya hicret.
Konjonktüre göre şekillen kişilikten tevhidin gerektirdiği mümince şahsiyet olmaya hicret.
Koşullar ne olursa olsun, ruhuna, zihnine özümsettiği vahyi değerlere uygun yaşayışa hicret.
Okuyarak, anlayarak, bilerek ve bildiklerini pratiğe dökerek yola koyulmaya hicret.
Herkesin korkarak söylemekten imtina ettiği gerçekleri, stratejik bir akılla ve hikmetle dile getirmeye hicret.
Unutulan, unutturulan Muhammedî ahlaka hicret.
Üstünlüğü mevki, makam, para, pulda değil, Allah’a kulluğa hicret.
Korkularına yenik düşerek, tekliflere, tavizlere gelmemeye hicret.
Yeryüzü ölçeğinde zulme, şiddete, baskıya, dayatmaya maruz kalan tüm mazlumlara sahip çıkmaya hicret.
Kendimize, kendimiz olmaya, temiz kalmaya ve temiz olmaya hicret.
Örnek mümin şahsiyet bilinci ile hareket etmeye hicret.
Kendimiz için istediğimizi her insan için istemeye hicret.
Umuda, dirilişe, dingin kalışa hicret...