Geleceğimizin ruh, beden ve fikir mimarlarımız olacak gençlerimizi ne kadar anlayabiliyoruz veya gerçekte anlamaya dönük çabalıyor muyuz? Onlara gelecek adına hangi kriterlere uygun bir kimlik kazandırıyoruz ya da kazandırdığımızı iddia ettiğimiz kimlik, gençlerimizin ruhsal, ahlâkî ve zihnî yapıları ile ne kadar uyumludur?
Ruhlarını şekillendirmede verilen eğitim onları gerçekten istikbale ilişkin iyimser mi ya da karamsar mı kılmaktadır? Reel hayatta onlara rol model olabilecek insanların sayısı mı fazla ya da kötü model olabilecek insanların sayısı mı fazladır? Onlara ahlaki erdemlilik mi empoze edilmekte ya da kazan da nasıl kazanırsan kazan mı, mana madde bütünlüğüne dayalı bütüncül bir bakış açısı mı verilmekte ya da, maddeyi önceleyen bir anlayış mı önerilmektedir?
Toplum olarak gençlerimiz bizim taşıdığımız hasletlerimizin ürünleridir. Yalanın, dolanın, iftiranın, hırsızlığın, arsızlığın, ilkesizliğin, ağzı bozukluğun, şirretliğin, sözde durmamazlığın, hukuksuzluğun hukuk olarak algınışlığın, keyfiliğin bu kadar yoğun yaşandığı bir toplumun gençliğinden erdemli davranışların beklenilmesi beyhudedir.
Gençlik çok ciddi bir ruhi, zihni ve fikri kriz yaşamaktadır. Sahip olduğumuz paralarımız, lüks arabalarımız, oturmaya kıyamadığım villalarımız, yanımızdan ayıramadığımız sözde akıllı telefonlarımız gençlerimizin elimizden kayıp gitmesine maatteessüf mani olamıyor. Gençlerimiz çığlık çığlığa feryat ediyor ve bizi anlayın diyorlar. Ahlaktan, edepten ve geleceklerini inşa edecek vahyi bir anlayıştan yoksun gençler kayb edilmeye mahkûmdur. Sağlıklı nesiller erdemli bir ahlak ve vahyi bir eğitimle kayb edilmekten kurtarılabilir.
Lütfen ama lütfen gençlerimiz elimizden kayıp gitmeden içtenlikle sahiplenelim.
1- Selefi düşünceye göre, İslam dini, Allah ile elçisinin ortak yapımıdır. Bu sebeple Sünnet, Kur'an ayetlerini nesheder. 2- Selefiyeye göre; dinde aklın kullanılmasına gerek yoktur. Yüce Allah'ın muhatabı birey değil toplumdur. Toplumun yöneticileri çoban toplumun geri kalanı da sürüdür. 3- Selef
Toprak gibi mütevazı olmayı beceremeyen ya da şeytanın iğvası ile kibirle şişinen insan, yeryüzünün tamamını hegemonyasının altına almak için, azgınlaştıkça içindeki şiddet ateşi ziyadeleşmektedir. Bu bağlamda hayat rehberimiz Kur’an-i Kerim "yeryüzünde kibirli, kurumlu yürüme, güçlülük iddiana rağm
Emperyalist haçlı ordularının ortadan kaldırmak için var güçleriyle saldırdığı Osmanlı devleti en zor koşullarını yaşıyordu. Planlarını kendilerince kusursuz yapmışlardı. Öylesine ki bazı devletleri de çeşitli vaatlerle baştan çıkarmış, o devletlerden lejyoner diye tabir edilen paralı askerleri de c
Bugün günlerden Cuma, yağmurdan yoksun, gökyüzü berrak ve masmavi. Gönüller çorak ve rahmetin yumuşatamadığı bir zaman dilimi. Katılaşan kalplerde oluşan tedirginlik ve biteviye bir iç huzur arayışı. Boşlukta gezinen bir çift göz ve aradığını bulamamanın iç burukluğu. Dışa dönük yapay bir onarmanın
Silah bırakma çağrısı önemli olduğu kadar siyasal olanın ulaştığı zemini ve seviyeyi de gösterir... Bu aynı zamanda Türkiye'nin ulaştığı uluslararası konumu ve edilgen siyaset tarzından etken siyasal tarza yönelik gelişimi gösterir. Irak ile geliştirilen siyasal tarz, Suriye'de yaşanan değişim ve PK
İzmir Ödemiş Kaymakçı çok programlı Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen iki öğrencisi tarafından öldürülüyor. Olayın araştırılması için Maarif Müfettişi Doğan Ceylan görevlendiriliyor. Müfettiş, öyle bir rapor düzenliyor ki, tüm anne=babaların okuması ve kendilerine ders çıkarması gereken bir rapor. Türk
Bazen şöyle düşünmüyor değilim. Coğrafyamızda olup biten sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hareketlenmeler o kadar zihnimizi yoruyor ki, insanı canından bezdiriyor. Olaylar içerik olarak aynı, senaryoyu yapan kurgulayan aynı, aktörler ve figüranlar da aynı, hatta öldürülenler, öldürülecek olanlar a
Eğitim, ama nasıl bir eğitim ? Ahlakı, edebi, saygıyı, sevgiyi ve her şeyden önemlisi bir medeniyet tasavvurunu aşılayarak, mazi ile atiyi bir noktada kesiştiren, ruhu maneviyatla duyuran, zihni, aklı bilimle donatan, çağı okuyup yeni anlam alanları açan, ufuk açıcı, özgüven aşılayan eğitim mi? Ya
Hep ciddi takılacak halimiz yok. Kimi zaman sokakta konuşulanlara da kulak kabartmak gerekir. Bugün saat 11.15 sularında evden çıktım ve gayri ihtiyari bir refleksle ayaklarım beni Suruç Anadolu lisesinde öğrencim olan Hüseyin Toy'un insanların başka bir deyişle müşterilerin saç ve sakallarını estet