SON DAKİKA

Halk hareketinden sokak çağrısına

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2025 19:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2025 19:12

Kullandığımız terminoloji, fikri temellerimizin yansımasıdır. Hangi zeminde mücadele veriyorsak, o zeminin sözcükleri dilimize yerleşir. Örneğin, akademik odalar, dernekler ve sendikalar, demokratik devrimler sürecinin terminolojisine göre düzenlendiği için örgütlü mücadele zeminini ve demokratik bir disiplini esas alan "Demokratik Kitle Örgütü" olarak adlandırılıyordu.

12 Eylül sonrası dönemde sivilleşme kutsallaştırıldı. Yaratılan apolitik toplum modeli zemininde bu yapılar, "Sivil Toplum Kuruluşu"na dönüştürüldü. Sivil olmak, özgürlükle bağdaştırıldı; ancak bu özgürlük, yabancı fonlarla, NED ve USAID gibi emperyalist kurumların kontrolü altında bir özgürlük haline geldi. Halka dayanan, halkın omuzlarında yükselen demokratik devrimlerin Demokratik Kitle Örgütleri (DKÖ), neoliberalizm zemininde STK adını aldı.

Demokratik Kitle Örgütleri, yabancı fon sağlayanlar tarafından istenmeyen bir isimdi ve onlar tarafından değiştirildi. DKÖ'ler, politik bir bilincin ve bir disiplinin yansımasıydı. Oysa "sivillik", disiplini reddeden, apolitik bir bilincin ürünü olarak çözülmüş bir yapıyı temsil ediyordu. Daha kullanışlıydı. Demokratik Kitle Örgütlerine istedikleri eylemi dayatamazlardı; çünkü DKÖ’ler, halka dayanmayan bir eylemin öncüsü olmazdı.

Bugün de buna benzer bir terminoloji dönüşümünün örneğini yaşıyoruz. Önceden hak temelli bir hareket örgütlenirse, adı "Halk Hareketi" olurdu. Kitleler sokağa değil, meydanlara çağrılırdı. Halaylar çekilir, ellerde Türk bayraklarıyla büyük yürüyüşler yapılırdı: Samsun-Ankara Mustafa Kemal yürüyüşleri, 1 Mayıslar, madenci yürüyüşleri, Tekel direnişleri, Silivri yürüyüşleri, Cumhuriyet yürüyüşleri, Haziran Halk Hareketleri ve 15 Temmuz’da halkın köprülere, meydanlara dökülmesi... Bunların hepsi "Halk Hareketi"ydi. Temel dayanağı halktı; haklı bir mücadeleydi ve hedefi ABD emperyalizmi ile onun uygulamalarıydı. Bu yüzden sokak değil, halk hareketiydi.

Bugün ise siyasi çürümüşlüğü ve yolsuzluğu temel alan, Erdoğan düşmanlığından başka bir hedefi olmayan, parti içi iktidar çekişmelerine sahne olan ve en önemlisi ABD emperyalizmine karşı değil, ondan yardım isteyen bir partinin, kendi tabanını provokasyonların kucağına iterek halkla buluşacağını sandığı bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla bu sürecin terminolojisinde "Halk Hareketi" yerine "Sokağa Çağrı" ifadesi kullanılıyor.

Haklı olmak, anti-emperyalist olmak, milli olmak, demokratik olmak gibi bir derdiniz yoksa hükümetin zaafları gün geçtikçe artarken eylemlerinizde erdem aramazsınız. Yolsuzluk sizin için mubah olur. Yolsuzluğu yapan kişi parti içinde bir iktidar alanı bulduysa ve onun yüzünden liderleşemiyorsanız, hükümet size bu durumu fırsata çevirebileceğiniz bir alan oluşturduysa, bunu değerlendirmekten çekinmezsiniz. Arkanızda ABD ve İngiltere merkezli yayın kuruluşları varsa ve bunlar üzerinden emperyalizme çağrı yapma imkânı buluyorsanız, ideolojik olarak sağlam bir temeliniz yoksa omurgasızlık sizin için bir utanç kaynağı olmaz. Milli sermayeye karşı boykot çağrısı yapmaktan da utanmazsınız.

Ancak bu hesaplarla çağrı yapanların düşünmediği bir şey var: Türk milletinin tarihsel birikimi. Bu birikim, milletin bünyesinde oluşturduğu vakar ile haklı bir zemine ve anti-emperyalist bir tavra sahip olmayan sokak çağrılarına prim vermez. Milli sermayeye karşı bir boykotun arkasına takılmaz. Parti içi hesaplaşmaların aleti olmaz. Millet, içinde bulunduğu ekonomik bunalımın sorumlusu olan mevcut hükümete karşı alacağı tavrı belirlerken emperyalist merkezlerin dolduruşuna gelmeyecektir. Dış politikadaki tutarsızlıkların sözde bir “denge siyaseti” olmadığını görecek ferasete sahip olan milletimiz, üreticilerin milli hükümetini kuracak olan öncü partinin arkasında duracaktır.

Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa İnternet Gazetesi (BİG) En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.