Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu biliyoruz. Son 100 yılda Türkiye'de 7 ve 7'nin üzerindeki büyüklükte 16 deprem meydana geldi. Bu da demektir ki Türkiye'de yaklaşık 6,5-7 yılda bir 7'nin üstünde depremlerin olması sürpriz değil.

Yaşadığımız şehirlerimizde, aktif fayların olduğunu biliyoruz. Ayrıca tarihsel depremlerin de yaşandığını depremin geçmişte olduğu gibi bugün ve yarında olacağını bilerek, depremlerin etkilerine karşı önlem alarak yaşamalıyız.

Depremleri engellemek mümkün olmasa da, depremlerle birlikte yaşamayı öğrenmek ve vereceği zararları en aza indirecek çalışmalar yapmak gerekir. Bireyin kendisini ve yakın çevresini tehlikelerden koruması ancak ve ancak afetler öncesinde alacağı önlemler ile mümkündür. Güvenli bir yaşam için bireylerin afet bilincine sahip olması ve afetlerin etkilerine karşı hazırlıklı olmaları gereklidir.

Depreme hazırlıklı olmalıyız diyoruz ama bakın, 1999'daki Marmara Depremi'nden sonra, 2004 Bingöl, 2011 Van, 2020 Elazığ, İzmir ve son olacakta 6 Şubat Kahraman Maraş depremlerini yaşadık. Bu nedenle, ülkemizde meydana gelen felaketlerden çıkardığımız çok büyük dersler vardır, işte bunlardan birisi de deprem olduktan sonra, ilk 72 saatte yardımın en büyük kısmının yakın çevremizde bulunan insanlardan geleceğidir. Şiddetli bir deprem toplum açısından felaket oluşturabilir. Afetzedelere yardım edecek kaynaklar onlara ulaşmayabilir.

Bu bakımdan bireylerin, afetlere karşı riski azaltmak için, başlarına bir afet gelmeden önce önlem alması gerekmektedir. Afet bilincine sahip olmak, her türlü tehlikenin getireceği zararlardan korunarak yaşamaktır. Toplumu afetlere hazırlamak için, Aile Afete Hazırlık Planı, İşyeri Afete Hazırlık Planı, Okul Afet Hazırlık Planı gibi planların önceden hazırlanması gerekmektedir. Zira bu planlar bize bir rehber ve kılavuz olacaktır. Afet riskinin azaltılmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Kıymetli okurlarım afetlerle ilgili olarak bilgi ve bilinç düzeyimizi ölçmek için 15 adet soru aşağıda verilmiştir. Aslında her soru üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken birer konudur.

Toplumu oluşturan bireyler olarak, bu soruların doğru cevaplarını bulduğumuz da, toplum olarak afetlerin etkilerine karşı önleyici tedbir alarak, afetlerin etkilerinden en az zararla kurtulacağız. Şimdi geçelim sorulara, bir birey olarak kendimizi bir test edelim, acaba afetlere ne kadar hazırız.

1- Bireysel olarak afetlere hazır mısınız?

2- Hayatınızda hiç deprem yaşadınız mı?

3- Afetlerin etkilerine karşı Ev, iş yeri, okul afet planınız var mı?

4- Evinizde, iş yerinizde ya da okuldaki, güvenli alanları biliyor musunuz?

5- Evinizin depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor musunuz?

6- Evinize Zorunlu Doğal Afet Sigortası(DASK) yaptırdınız mı?

7- Temel Afet Bilinci Eğitimi aldınız mı?

8- İlk yardım eğitimi aldınız mı?

9- Deprem sırasında ne yapacağınızı biliyor musunuz?

10- Evinizdeki elektrik şalteri, su ve doğal gaz vanalarının yerini biliyor musunuz?

11- Evinizdeki elektrik şalteri, su ve gaz vanalarının nasıl kapatılacağını biliyor musunuz?

12- Evinizde yangın söndürme tüpü var mı?

13- Yangın söndürme tüpü kullanmayı biliyor musunuz?

14- e devletten afet sonrası toplanma yerinizi öğrendiniz mi?

15- Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

Afet sonrasında e devlette belirtilen toplanma alanına gitmeliyiz.

Afet sonrasında, yardım araçlarının hızlı hareket etmesi için trafiğe çıkmamalıyız.

Afet sonrasında cep telefonlarını meşgul etmemeliyiz.

Afet sonrasında çıkarılan asılsız haberlere itibar etmeyip, resmî duyuruları takip etmeliyiz.

Afetsiz günler dileğiyle.